The Beatles - John Lennon (1. Bölüm)

"Modern müzik tarihini en çok etkileyen grup hangisidir?" sorusuna verilebilecek tek bir yanıt vardır: The Beatles. Bugün dinlediğimiz pek çok popüler müzik türünün temellerini atmalarının yanında, bu türlerin en güzel örneklerini de veren dört genç insan...

Haydi başlayalım! Önce tek tek dört "beatle"ın Beatles serüvenine kadarki öyküleri; hemen ardından da "beatlemania" ve sonrası...

John Lennon

9 Ekim 1940, sabahın 7'si. İngiltere'nin Liverpool kenti Alman Hava Kuvvetleri tarafından amansızca bombalanmakta. Bu bombardıman sırasında Liverpool'da bir hastanede Julia Lennon adındaki bir kadın, dünyaya bir çocuk getiriyor. Çocuğun adı John Winston Lennon olarak kayıtlara geçiyor.

***

John Lennon'ın babası Alfred Lennon bir denizciydi. John Lennon'ın doğumundan bir süre sonra yeniden uzun bir yolculuğa çıktı ve 1946 yılına kadar ortalarda görünmedi. Julia Lennon kendini yeni doğmuş bir çocuğa bakmak için hazır hissetmediği ve kendisinin düzenli bir geliri de olmadığı için küçük John'un bakımını teyzesi Mimi ve eniştesi George Smith üstlendi. 1946 yılında Alfred Lennon geri döndü ve John'la birlikte Yeni Zelanda'ya göç planları yaptı. 6 yaşındaki John Lennon ve annesi Julia bunu reddetti; eniştesi George Smith 1954'teki ölümüne dek John Lennon'a babalık yaptı. John Lennon'ın annesi Julia da 1958'de bir trafik kazasında hayatını kaybetti; John Lennon bu tarihten sonra Mimi teyzesiyle baş başa kaldı.

John Lennon küçük yaşlardan itibaren sanata büyük ilgi duyuyordu. Daha o yıllarda şiirler, öyküler yazıyor, karikatürler çiziyordu. (Meraklısına Not: 1965 yılında, John Lennon'ın lise döneminde yazdığı öyküler ve bu öykülere ilişkin karikatürlerden oluşan bir kitap yayımlandı: In His Own Write. Bu kitabın Cem Akaş tarafından "Kendi Yazdıkları" adıyla yapılan çevirisi, 1990'lı yılların başında "ALTIKIRKBEŞ", birkaç yıl sonra da "yumuşak g yayınları" tarafından Türkiye'de yayımlandı. Bu çeviriyi kitapçılardan olmasa da sahaflardan bulmak mümkündür sanıyorum.) On iki yaşında Quarry Bank Lisesi'ne giren John Lennon'ın bu dönemde en yakın arkadaşı Pete Shotton'dı.

***

1950'lerin ortalarından itibaren Elvis Presley öncülüğünde yükselen "rock and roll" dalgası, tüm dünyayı etkisi altına almaya başlamıştı; ancak İngiltere'nin o dönemki tek radyo kuruluşu BBC, yayınlarında rock and roll'a yer vermemeye kararlıydı. Yine de Liverpool bu konuda şanslıydı; çünkü önemli bir liman kenti olan Liverpool'a ABD'den gelen gemiler, çalışanları aracılığıyla bol miktarda rock and roll plağı taşımaktaydı. Bir pikaba sahip olmayan İngiliz gençleri ise Lüksemburg radyosunu dinleyerek yeni rock and roll şarkılarını takip edebiliyordu.

John Lennon ve arkadaşları rock and roll'un cazibesine kapılmışlardı ve o dönemde İngiltere'de değişik bir müzik akımı ortaya çıkmaktaydı: Skiffle. Bu müzik adeta "yoksulların müziği" idi; çünkü yapmak için bir gitar ve bir miktar mutfak eşyası yeterliydi.

Bu dönemde John Lennon Mimi teyzesinden ona gitar almasını istedi; ancak Mimi teyzeye göre bu bir çılgınlıktı. Daha sonra annesinin banjo çaldığını hatırlayan John, bu isteğini annesine yineledi ve Julia Lennon oğluna bir gitar aldı. Hatta belli başlı birkaç akoru da basmayı öğretti. Sonrasında John adeta bu gitarın içinde "kayboldu". Lennon, artık bütün zamanını gitar çalarak geçirmekteydi. Mimi teyze bu durum karşısında John'a, "Gitar çalmak iyi de, hayatını bununla kazanamazsın ki." diyordu; fakat John yılmadı.

1956 yılında John Lennon ve Pete Shotton bir ikili kurdular. Kısa bir süre sonra da bu ikili, okul arkadaşlarının da katılımıyla bir gruba dönüştü: The Quarrymen. Grup ilk kez 9 Haziran 1957'de Liverpool Starmaker salonunda sahneye çıktı. Bu karma konserde, The Quarrymen, dönemin popüler skiffle ve rock and roll şarkılarını yorumladı.

***

1950'lerin ortalarında hem ABD hem de Avrupa'da yeni bir kuşak, yeni bir insan tipi ortaya çıkmıştı. Dünya, II. Dünya savaşının yaralarını sarmaya çalışırken ortaya çıkan bu kuşakla birlikte yeni bir sözcük de dolaşıma girmişti artık: Teenager.

"Teenager"lık çocuklukla yetişkinlik arası bir geçiş dönemi olarak bu sıralarda ortaya çıktı. Daha önceleri, ya çocuk olmak durumundaydınız ya da yetişkin. Çocukluktan çıktığınız anda hayata atılmak bir zorunluluktu, çünkü şartlar bunu gerektiriyordu. Fakat 1950'lerde bir şeyler değişmeye başlamıştı. "Teenager"lar henüz çalışmıyorlardı. Bir kısmı okula gidiyor, bir kısmı gitmiyordu. Ortak özellikleri ise eğlenmek istemeleriydi. İşte eğlenmek isteyen bu "yeniyetme"ler sık sık açıkhava eğlencelerinde, konserlerde bir araya gelmekteydi.

6 Temmuz 1957'de, Liverpool'un Woolton bölgesindeki St. Peter's kilisesinin bahçesinde yine böyle bir açıkhava eğlencesi düzenleniyordu. Burada The Quarrymen de bir konser verdi. Bu konseri izleyen "teenager"lardan biri de 15 yaşındaki Paul McCartney'di...

Devamı bir sonraki yazıda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder