Faydalı Dil Bilgileri - 2

YAZIM KURALLARI
Büyük/Küçük Harfler:
Her türlü özel isim büyük harfle başlar.

Özel isimlerle birlikte kullanılan ünvan ve takma adlar büyük harfle başlar.
Ali Dayı, Ayşe Teyze

Akrabalık ifade eden kelimeler küçük harfle başlar.
Ayşe ablamlara gittik. (Yukarıdaki “Ayşe Teyze” akrabalık ifadesinden ziyade kişiyle özdeşleşmiş bir isimdir.)

Gezegen adları büyük harfle başlar.
Sen hiç Ay’a ayak bastın mı?

Özel isimlerle birlikte kullanılan yer ve yön ifadeleri küçük harfle başlar.Yarın Avrupa’nın kuzeydoğusundan gelen bulutlar Marmara'yı etkileyecek.
Yarın Kuzeydoğu Avrupa'dan gelen bulutlar Marmara'yı etkileyecek.
("Marmara" yerine "Marmara Bölgesi" olursa nasıl yazılacak?)

Özel isimlerin kısaltmaları da büyük harfle başlar.İst.
Ank.

Sayı ile başlayan cümlerlerden sonra küçük harfle devam edilir.
2002 yılında İstanbul’a geldik.

Alıntılar büyük harfle başlar.
Adreslerdeki mevki adları büyük harfle başlar.Yenice Cad. Karaca Sok.(Bunun gibi uzun adres tanımlamalarında kısaltmalardan sonra virgül koyulmuyor: “Yenice Cad., Kara Sok.” ifadesi yanlıştır.)
Ay adları yıl ile birlikte kullanıldığında özel isim olarak kabul edilir ve büyük harfle başlar.2002 Ağustos’unda İstanbul’a geldik.
Ben ağustos aylarını çok severim.

Gün adları tarih açıkça yazıldığında büyük harfle başlatılır.10 Ağustos 2002 Cumartesi günü İstanbul’a geldik.
En sevdiğim gün cumartesidir. O gün tatildir ve önümüzde bir tatil günü daha vardır.
(Bir de cumartesi günü çalışanlara sormak lazım!)
Harf/Ses Değişimleri:
“başlıyan”, “gelmiyen” gibi kullanımlar yanlıştır.
başlıyan  =>  başlayan
gelmiyen  =>  gelmeyen

Özellikle sayılar yazılırken ünsüz uyumuna dikkat edilmelidir. Söyleyiş esas alınmalıdır.1985’de  =>  1985’te
2002’de
bantı  =>  bandı
Windows’da  =>  Windows’ta

Bazı kelimelerde zamanla harf değişimi olmuştur. (Özellikle “Ğ” harfi yerine “V” kullanılmaya başlanmış.)döğmek, dövmek
öğünmek, övünmek

dakka  =>  dakika
“Ki” Bağlacının Kullanımı:
Cümle başında “ki” olmaz.
... Ki bu benim için çok önemlidir. / YANLIŞ

Sahiplik belirten “ki” bitişik yazılır ve sahiplik (iyelik) ekidir. Bunun dışında olan edattır ve ayrı yazılır.
Varsayalım ki seninki gelmedi.

“Ki” bağlacının kullanımı aslında Türkçeye aykırıdır ve bu tür cümleler anlam bozulmayacak şekilde düzeltilmelidir. Dönüştürme işlemi şuna benzer yapılmalı:Sen Türkçe derslerine girdin mi ki bu konu hakkında yorum yapıyorsun!yerine
Sen Türkçe derslerine girmediğin için bu konu hakkında yorum yapamazsın! Sen Türkçeyi ne kadar biliyorsun?

AYRI VE BİRLEŞİK YAZIM
Birleşen kelimeler gerçek anlamını koruyorsa ayrı yazılır.
İmambayıldı
(İmam gerçekten bayılsa idi “İmam bayıldı” olurdu.)Hanımeli (Bir hanıma ait el olsaydı “Hanım eli” olurdu.)Kuşkonmaz (Kuşun konması ile ilgisi yok yani)Ağaçkakan (Ağaç kakmak diye bir deyim yok. Her halde bu yüzden özel isim haline gelmiş bu hayvanın adı bitişik yazılıyor.)Vurdumduymaz
Dedikodu
Olağanüstü
Birtakım
Hava yolu
(Bitişik yazılmaz.)

Ses düşmesi olduğunda kelimeler birleştirilir.Pazartesi
Kaynana
Sabretmek
Sarımsak

Ses türemesi olduğunda kelimeler birleştirilir.Hissetmek
Affetmek

Kalıplaşmış kelimeler birleştirilir.
Milletvekili (Yukarıda anlamını bozmadığı için ayrı yazılması gerektiğinden bahsedilmişti. Burada ifadenin kalıplaşmış olduğuna dikkat. “Hava yolu” da kalıplaşmış ama neden ayrı yazılıyor?)

İkilemeler ve birleşik kelimeler arasında yalnızca bir adet boşluk vardır. (DİKKAT!)el ele
peş peşe
art arda
yan yana
birbiri
(Ama “birbiri” ayrı yazılmıyor nedense?)

Pekiştirilmiş kelimeler ayrı yazılmaz.masmavi
pespembe
bembeyaz
apak
(“ak”ın pekiştirilmişi)

Bazı kelimelerden sonra getirilen “sıra” ifadesi ayrı yazılır. (DİKKAT!)peşi sıra
ardı sıra
aklı sıra

Bazı kelimelerden sonra getirilen “hane” ifadesi bitişik yazılır ve “h” korunmalıdır.postane  =>  postahane
pastane  =>  pastahane
hastane  =>  hastahane
dersane  =>  dershane
yemekhane

“Ev”, “Ocak” ile biten yer adları ayrı yazılır.doğum evi
sağlık ocağı
huzur evi
aş evi
(Peki “yemekhane” bitişik de “aş evi” niye ayrı?)

Yardımcı fiillerle oluşturulmuş özel birleşik fiiller ayrı yazılır.yapabilmek
düşeyazmak

Ara yönler bitişik yazılır. (Bunun adı ise “ara yön” şeklinde ayrı olarak yazılıyor.)kuzeydoğu
güneybatı

Şahıs isimleri ile oluşturulmuş yer adları bitişik yazılır.Sultanahmet
Bayrampaşa

Açık yazılan sayılardaki kelimeler ayrı yazılır.
iki bin yirmi üç

Sayı ile başlayan kişi adları romen rakamı ya da normal rakamlarla başlatılır.II. Selim
III. Murat
4. Mehmet

Üleştirme ekleri bitişik yazılır. Rakamlarla birlikte üleştirme eki kullanılmaz.on beşer
6’şar (YANLIŞ!)  =>  altışar


Yabancı dilden gelen bazı kelimeler için “-ua-“ yerine “-uva-“, “-ia-” yerine “-iya-“ kullanılır. (Ama TDK’nın 2000 yılına ait sözlüğünde hocanın dediği gibi değil. Her halde son söz TDK’nındır. )


Yabancı KelimeTDK SözlüğüTürkçe Hocamız
aksesuaraksesuaraksesuvar
konservatuarkonservatuvarkonservatuvar
dializdiyalizdiyaliz
repertuarrepertuar-

Türemiş özel isimlere getirilen ekler kesmeyle ayrılmaz.İstanbullunun
İstanbul’un
Türkçeyi
Türk’ü
İngilizcenin
İngiliz’in
 

ANLATIM BOZUKLUKLARI

Dört tür anlatım vardır:

Öznel anlatım: Kişiye göre değişen. Subjektif.
Nesnel anlatım: Kişiye göre değişmeyen. Objektif.
Doğrudan anlatım
Dolaylı anlatım:
“Ne kadar zekisin!”
“O dün bana bugün okula gelmeyeceğini söyledi.”
“Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.”


YANLIŞ: “Ne sen, ne de ben bulamayız o günleri.”
DOĞRU: “Ne sen bulursun, ne de ben o günleri.”

YANLIŞ: “Dünden itibaren”
DOĞRU: “Dünden beri.”
DOĞRU: “Bugünden itibaren.”

Sınav kazanılmaz, geçilir.
YANLIŞ: “Sınavı kazandı.”
DOĞRU: “Sınavı geçti.”

* “Bu ay sizlerden gelen okur sorularını yanıtlıyoruz.” (Bir bilgisayar dergisinden.)
* “İkinci sürprizimiz Monitör Eki’miz.” (Aynı dergi.)
* “Bunun sebebi neden kaynaklanıyor?” (Derste bir hocamız)
* “... oladabilir.” (Derste başka bir hocamız)
* “Bir aşağı, bir yukarı çıkıp duruyorum.” (Aşağı da çıkmaya çalışan birinden!)
* “Arap dünyasının sanatçıları Irak halkı ile olduklarını belirlemek için gösteri düzenledi.” (Bir TV kanalı. “Belirtmek” ya da daha iyisi “göstermek” olmalı.)
* “Amerikan askerleri kadınlarımıza nasıl dokanabilir.” (Aynı TV kanalında bir çeviri.)
* “Bu savaş umulduğundan daha kanlı olacak.” (Bir TV kanalımız savaşın az da olsa kanlı olmasını ümit ediyor!)
* “Yeni bir tanığın dinlenmesini talep etmek istiyorum.” (Yabancı filmdeki kahramanımız dilemeyi arzuluyor! Belki de istemeyi diliyordur!)

DİLEKÇE NASIL YAZILIR
Öncelikle dilekçeyi vereceğiniz makamın ünvanını tam olarak öğreniniz. Aksi halde hiç kimse dilekçenizi işleme koymak zorunda değildir ve itiraz hakkınız olmayabilir. Bazı kurumlar işi kolaylaştırmak için dilekçe metinlerini kendileri çoğaltıp sizden sadece boşlukları doldurmanızı da isteyebilirler. (Önceleri bazı kurumlar, dilekçenin hitap ettiği kurum adının doğru yazılmadığı durumlarda genellikle dilekçeyi geri çevirirdi.)

Dilekçenizi teslim ederken, daha sonra sonucunu kısa sürede öğrenebilmeniz için verdiğiniz belge kayıtlara geçirildikten sonra kayıt numarasını, dilekçeyi verdiğiniz sekreterlikten/bürodan isteyebilirsiniz. Yoğun iş yükü olan dairelerde bu bilgiyi mutlaka öğrenmeniz gerekebilir. Dilekçeyi verdiğiniz tarihi de bir yere not etmeniz faydalı olabilir.
* Dilekçe A4 boyutundaki bir kağıda yazılır.
* Yalnızca siyah veya lacivert tükenmez kalem kullanılır. Bilgisayarda yazılacaksa siyah renkli çıktı yeterlidir. (İdari yazışmalarda olağanüstü bazı durumları belirtmek için kırmızı renk kullanılabilir.)
* Kenar boşlukları, sol ve üst taraftaki boşlukların, karşılarına gelen taraftakilerin iki katı genişliğinde olacak şekilde ayarlanır. Yani sol 2 cm. ise sağ 1 cm., üst 3 cm. ise alt 1,5 cm. olarak ayarlanır.
* Genel kısaltmalar dışında kısaltma kullanılmaz.
* Dilekçe yalnızca makamlara hitaben yazılır. Kişilere hitaben dilekçe yazılmaz.
* Üst makam alt makamdan isterken rica eder, alt makam ise üst makamdan isterken arz eder. Vatandaşlar yalnızca arz eder.
* Arz etmek zaten saygı anlamı içerdiği için saygıyla arz edilmez. Arz etmek saygıyla sunmak demektir.
“Saygılarımla arz ederim.”  =>  “Arz ederim.”
“Gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederim.”
DİLEKÇEDEKİ ÖĞELERİN YERLEŞİMİ
Genel bir dilekçede 6 temel öğe vardır:

1) Tarih
2) Makam adı (ve gerekirse ili veya açık adresi.)
3) Konu metni
4) İmza
5) Dilekçeyi yazan kişinin adı
6) Dilekçeyi yazan kişinin adresi

Bu öğeler kenar boşlukları belirlendikten sonra içeride kalan alanda, hayali dış çerçeveye yaslanacak şekilde yerleştirilir.

İç bölgenin sağ üst kısmına dilekçenin tarihi GG.AA.YYYY biçiminde yazılır.

Sol alt bölgeye de dilekçeyi yazan kişinin adresi yazılır. Adres yazarken posta kodu biliniyorsa mahalle yazmaya gerek yoktur. Adres açık olmalıdır.

Konu metni kağıdın tam ortasına gelecek şekilde (belki biraz üst tarafta kalabilir) yazılır. Paragraflar girinti ile başlar.

Makam adı da konu metninin üst kısmına, arada normal paragraf boşluğundan biraz daha fazla boşluk kalacak şekilde yazılır ve hitap sonrasına virgül getirilir.

Konu metninin sağ alt tarafına, kenara çok yaklaşmayacak ve metinle arasında bir miktar boşluk kalacak şekilde imza atılır.

İmzanın hemen altına isim yazılır. İsim, soyadı büyük harflerle olacak şekilde yazılır.

Öğe aralarında bırakılacak boşluk miktarı, sayfanın görünümü bozulmayacak biçimde ayarlanabilir.

Bunların dışında ek belgelerin bir listesi yer alabilir. Dilekçe ile birlikte ek belgeler de veriliyorsa adres kısmının hemen üstünde bunlar belirtilmelidir.
Ek 1: 1 adet nüfus cüzdanı fotokopisi
Ek 2: 1 adet adli sicil kaydı

Konu metni içinde eklerin varlığından ve miktarından açıkça bahsediliyorsa bunları bu şekilde ayrıca belirtmeye gerek yoktur. Amaç yalnızca, ilgili makamı eklerin varlığından haberdar etmektir.

Dilekçede başvurulan makamın konu ile gerçekten ilgili olması gerekir. Aşağıdaki dilekçe örneğinde olduğu gibi, hayali makam gerçekten bu işle ilgili olmayabilir. Dilekçeyi, konunun hangi kurum ve makamla doğrudan ilgili olduğunu öğrendikten sonra yazmak gerekir. Eğer makam doğru değilse dilekçenizin işleme alınmayabilir.





31.03.2003






İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
ÇEVRE İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞINA,

 


      Bakırköy ilçesi Yenice Mahallesinde yapılan kazılar sonucu çevre kirliliği oluşmuştur. Yaklaşık bir aydır, açılan çukurlar kapatılmadığı için yollarda çamur birikintileri oluşmuştur ve çukurlar cadde trafiğini olumsuz etkilemekte, çevre ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır. Bu çukurların en kısa sürede kapatılması gereğini bilgilerinize arz ederim.
 




(İMZA BURADA)

Adı SOYADI


 








Adres:Yenice Mah. Güzel Sok. No: XX/X
Bakırköy/İSTANBUL
 




 


TİYATRO NEDİR(Kaynak: http://www.afacancocuk.com/egitim/gunler/Dunya_Tiya/ )
Yaşanmış ya da yaşanabilecek olayların bir sahnede seyirci karşısında canlandırılmasıdır.
MÜZİKSİZ TİYATROLAR
TRAJEDİ: Genellikle tarihten alınan çok acıklı olayları anlatır. Kişiler seçkin insanlardır.

KOMEDİ: Olayların gülünç yönlerini anlatan ve güldürüp eğlendiren tiyatro türüdür.

DRAM: Hem acıklı hem de komik olayları anlatır. Konular günlük, yaşanmış olaylardan ve tarihten alınabilir.

MÜZİKLİ TİYATROLAR
OPERA: Sözlerin çoğu ya da tamamı koro halinde ve/veya solo şarkı olarak söylenen müzikli tiyatro türü.

OPERET: Basit konusu olan, biraz eğlenceli, genellikle halk için yazılmış, bir kısmı bestesiz sözlerden oluşan müzikli tiyatro eseridir.

VODVİL: Hareketli ve eğlenceli konusu olan içinde şarkılara yer verilen bir tiyatro türüdür.

BALE: Konuyu dans ve hareketlerle anlatan müzikli ve sözsüz tiyatro türüdür. (Belli bir konuyu anlatan dans türü olarak da tanımlanabilir.)

TÜRK TİYATROSU
Türk tiyatrosu dört döneme ayrılabilir:


1. GENEL TİYATRO DÖNEMİ (HALK TİYATROSU)

Tanzimata kadar olan dönemdir. Karagöz, Ortaoyunu, Meddah, Seyirlik Köy Oyunları gibi oyunlar vardır.

KARAGÖZ: Karagöz, Hacivat ve diğer bazı karakterlerin kuklaları oynatılarak beyaz perdeye yansıtılır.

ORTAOYUNU: Bir metne bağlı olmadan seyicinin ortasında oynanan, tekerlemeler ve nüktelerin yer aldığı bir oyundur.

MEDDAH: Dekor olmadan bir sanatçının seyirci karşısında tek başına konuşarak sergilediği oyundur. Sanatçı güçlü benzetme, taklit ve mizah anlayışını kullanarak oyunu sergiler.

SEYİRLİK KÖY OYUNLARI: Daha çok köylerde özel günlerde ya da yılın belirli günlerinde yörenin yetenekli insanlarının sergilendiği bir oyundur. Oyun sırasında yörenin türküleri söylenir.


2. TANZİMAT VE İSTİBDAT DÖNEMİ

Batılı anlamda tiyatronun ülkemize geldiği dönemdir. Bu dönemde yönetimin baskılarına rağmentiyatro geliştirilmeye çalışılmıştır.


3. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Yönetimin yumuşaması ve yasakların kaldırılası sonucu tiyatro gelişmeye başladı. İstanbul'da Darülbedayi (şimdiki İstanbul Şehir Tiyatroları) kuruldu ve ardından özel tiyatrolar kurulmaya başladı. Yıpratıcı savaşlar ve yetersiz eğitim sonucu tiyatro bu dönemde çok fazla gelişemedi.


4. CUMHURİYET DÖNEMİ

Türk Tiyatrosu en önemli gelişmeyi Cumhuriyet döneminde göstermiştir. Cumhuriyet sonrasında oluşan özgürlük ortamı kadınların da tiyatroya katılmasını sağlamış, sonradan büyük sanatçılar yetiştirecek Devlet Konservatuvarı açılmış, büyük illerde Devlet Tiyatroları kurulmuş ve zamanla özel tiyatrolar çoğalmıştır. Sonradan yine devletin desteği ile çocuk tiyatroları kurulmuştur.

 


EK
'-DE', '-DA' Ekleri ile 'DE', 'DA' Edatları Nasıl Yazılır?
Genelde "üzerinde", "esnasında" gibi anlamlar kullanılırken bu ifade bitişik yazılır. Ancak "dahi" anlamında kullanıldığında ve benzer durumlarda edat olur ve ayrı yazılır. Bu durumda -de, - da ekinin ayrı yazılmasından bahsedilemez, zira ayrı ise o zaten de, da edatıdır.
- Bende beş as var, sende ne var?
- Sen de (dahi) hile yaptın ya, helal olsun! (Bir de utanmadan söylüyor!)

Ek olan -de ve -da, eklendiği kelimenin bitimine göre ses değişikliğine uğrayabilir. (Aşağıdaki ilk yorumda "de" edatının "Güneş"e vurgu yaptığına dikkat edin.)
- Güneş de bugün pek bi' ısıtıyor!
- Evet, bu güneşte biraz daha kalırsak pişeceğiz!

- Markette ucuzluk varmış, sen de gelsene.
- 2005'te umduğumuzu bulamamıştık. 2006'da 'Ya kısmet!' diyelim!
 

'-Kİ' Eki ve 'Kİ' Bağlacının Yazılışı
Genel olarak sahiplik anlamındaki -Kİ eki bitişik yazılır, diğerleri ayrı yazılır. Hemen tüm eklerde olduğu gibi bu ek de eklendiği kelimeye ses bakımından uyum sağlayıp değişikliğe uğrayabilir.
- Seninki gene geç kaldı!
- İşe geç gelmediği gün var mı ki!

- İnternet hayatımızın derinliklerine kadar giriyor. Öyle ki yakında internete bağlanmayan elektrikli alet kalmayacak gibi! Hatta bazıları için günümüzdeki olmazsa olmazlardan. Sanırsınız ki bir yaşam(!) biçimi!
- Arkadaşlar, bugün dersimiz Türkçedeki imla kuralları.
- Hocam, geçen haftaki dersimiz de imla kurallarıydı!
- Öyle de evladım, bir türlü öğrenmediniz ki bu konuyu!

Dilimiz konusunda en doğru ve detaylı bilgilere TDK kaynaklarından ulaşabileceğinizi unutmayınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder